“Bir reklam yazarı, kişisel yeteneği, kültürü, dünya görüşü, sanat kabiliyeti, zevki, heyecanı bir yana, reklamcılık denilen bu tüketim –
Süheyl Gürbaşkan, 1980 yılında reklamcılık için geçerli üç ekolün söz konusu olduğunu anlatır. Bu ekolleri bugünün reklamcılık anlayışları içine
Süheyl Gürbaşkan Bir Reklamcı Aranıyor adlı kitapta “Bir reklam metninin iyi olup olmadığını yani hedefine ne isabetle ulaştığını, amacına ne
Dönemin (1970 ve 1980’ler) reklamcılık ekollerini aktardıktan sonra Süheyl Gürbaşkan bir reklam metninin içeriğinin nasıl olması gerektiğine dair
Bir Reklamcı Aranıyor kitabında 16 Ocak 1980 tarihli mektubunda “İyi Reklam Nasıl Yazılır” üzerine detaylı bir açıklama yapıyor Süheyl Gürbaşkan.
“Metin, bir reklamda, şöyle olabilmelidir. Hani, bir yemeğe davet edilirsiniz de, sofrada yanınızda oturtulan bir hanım, laf olsun diye, size
“Fotoğraf, bir ürünü ya da hizmeti tanıtıcı reklamlarda, sırasında, en azından bir reklam başlığı ve metni kadar gereklidir.” Diyor Süheyl
“Reklam için “süje”niz ilginç değilse, ister İrving Penn, ister David Hamilton olunuz, çekeceğiniz fotoğraf bir işe yaramaz.” diyor
Bir sorun da, yapacağınız reklamda, başlığa ve metine oranla, fotoğrafın ne ölçüde, ne boyutta verileceğidir. Bunun, klasik yanıtı ve çözümü;
Fotoğrafta objektif vardır ama, reklam fotoğrafında objektiflik aranmamalıdır. Fotoğraf, bir “süje”ye bakış açısıdır. “Agence Havas”ın yönetmeni,