YARATICILIK

Yaratıcılık, bu mesleğin diplomasıdır İstanbul Reklam, pek çok ilke imza atan bir reklam ajansı olmasının yanı sıra o döneme damgasını vuran, dikkat çekici olduğu kadar fonksiyonel, amacına ulaşan reklamlar ve kampanyalar üretir. Tüketiciye ulaştığı dönem zihinlere kazınan, hatta bugün 50-60 yaş aralığındaki pek çok kişinin sorulduğunda hatırlayacağı, yaratıcı işlere imza atarlar. Bu çalışmalardan birine örnek…

MARKA

Marka imajının iki önemli amacı olduğunun altını çiziyor Süheyl Gürbaşkan: Marka; bir ürünün özelliklerini ve avantajlarını belirtmeye yarar. Rakipleri karşısında bir üstünlük iddiasını taşır. Böylece, kullanıldığı ürün üzerinde, günden güne onun lehine gelişebilecek bir çeşit ün, ya da isim monopolü sağlar. Marka; belli bir ürünün, benzerleri arasından kolaylıkla ayrılmasına, tanınmasına yarar. O ürünü ilk çıkaran…

ETİK

Süheyl Gürbaşkan; tüketicinin reklam algısını, reklamın verdiği mesajı, reklamcılığın sosyoekonomik yapısını, etik kavramı çerçevesinde tartıştığı 15 Şubat 1980 tarihli mektubunda, reklamın doğruluğunu ve meşruiyetini belirleyen belli başlı çıkarımlarda bulunur. Bundan önce de etik konusuna da atıfta bulunarak, verilen mesajın algılanmasında tüketicinin bilgi, görgü ve eğitimiyle de ortaya çıkan genel bir “takdir” olacağını belirtir: “İnsanoğlu, genellikle,…

Reklam, Daima Sattırır mı?

Süheyl Gürbaşkan, reklamın her zaman sattırıp sattırmadığına dair düşüncelerini ve analizlerini örneklerle aktarıyor: Geçenlerde, Amerika’da Coca-Cola’nm asbaşkanı ve marketing direktörü Mc Niven’in bir yazısını, bir İsviçre gazetesinde, okudum. Rakipleri Pepsi Cola’dan, 1979 yılında, en az iki misli reklam yaptıkları halde, Coca-Cola’nın satışları ülke çapında düşmüş. Ve kola tüketiminde, Amerika’da ilk kez, birinciliği, önderliği, bu yıldan…

Reklam, Bilgiye Ulaşım Aracı mıdır?

Reklamın işlevleri arasında “bilgiye ulaşma aracı olması” da var mıdır, Süheyl Gürbaşkan yine örneklerle bu konuyu inceliyor: Bir vakitler -galiba 1970’li yıllarda- Fransa’da, Reklamcılar Federasyonu tarafından, reklamın toplumdaki yerini ve önemini kanıtlamak, savunmak için bir kampanya hazırlanmıştı. Gazete ilanlarında, afişlerde, üzerlerinde hiçbir etiket, ya da marka bulunmayan çeşitli şişeler, kutular, ambalaj örnekleri topluca gösteriliyor ve…

Reklam, Bir İletişim Aracı mıdır?

“Tüketim toplumunun aydınlatılması, olup bitenlerden haberdar edilmesi açısından, reklamın bu yönü tartışma götürmez.” diyor Süheyl Gürbaşkan ve bir örnekle açıklıyor cümlesini: İkinci Dünya Savaşında, ülkelerinden çok uzaklarda olup, Pasifiklerde savaşa katılan Amerikalı askerler, kendilerine yollanan Reader’s Digest dergilerinden bir süre reklamlar kaldırıldığı zaman -aslında reklamları yapılan bu ürünleri ne kullanabilecekleri, ne de satın alabilecekleri halde-…

Reklam, Bir Yenilik, Yaratıcılık Alanı mıdır?

Süheyl Gürbaşkan kendine sorduğu bu soruya şöyle yanıt verir: Yine kamuoyu araştırmalarında, yüzde 90’a yakın bir oranda, reklamın (yarının dünyasının) bir anahtarı, yeni bir yaşam düzenine geçişin en etken bir yöntemi olduğu saptanmıştır. Özellikle genç kuşaklar, reklamla, gerek içinde yaşadıkları toplumun katı kurallarını aşabilmek, gerekse ilerde yaşayacakları düzeni önceden hayal edebilmek yollarını buldukları inancındadırlar. Şu…

Tüketim Aracı Olarak Reklam

Reklam, tüketimin yaygınlaşması, demokratlaşması mıdır? Üretim durmazsa, hızını kaybetmezse; evet! Üretim arttıkça, beher ürün başına düşen maliyet de azalacağından, tüketiciler o ürünü, hem diledikleri oranda bulabilecekler, hem de daha ucuza satın alabilecekler demektir. Buna karşılık reklamın, örneğin şampanyalar, Havana sigaraları gibi birtakım lüks tüketim maddelerinin fiyatlarını düşürmemek için yapıldığını ileri sürenler de vardır. Reklamın, yine…

REKLAMCILIK DENİLEN TÜKETİM-ÜRETİM MAÇI

“Bir reklam yazarı, kişisel yeteneği, kültürü, dünya görüşü, sanat kabiliyeti, zevki, heyecanı bir yana, reklamcılık denilen bu tüketim – üretim maçında “reklam nedir?” sorusuna olduğu gibi, ama her şeyden önce “iyi bir reklam metni nedir?” sorusuna da doğru yanıt ve ortaya koyduğu eserlerle sağlıklı kanıt verebilmelidir.” (9 Ocak 1980, Bir Reklamcı Aranıyor) Süheyl Gürbaşkan, iyi…

DÖNEMİN ÜÇ REKLAM EKOLÜ

Süheyl Gürbaşkan, 1980 yılında reklamcılık için geçerli üç ekolün söz konusu olduğunu anlatır. Bu ekolleri bugünün reklamcılık anlayışları içine entegre etmek mümkün. Ekol 1: İyi reklam, müşterinin hoşuna giden midir? İyi bir reklam metni, müşterinin “hoşuna giden”dir; müşterinin beğendiğidir. Bu, oportünist bir görüştür. Taraftarları bulunsa bile, bu tür bir görüş bilimsel bir temelden, üstelik meslek…