İSTANBUL REKLAM SİTESİ PROJE YARIŞMASI

Vizyoner kişiliği ile Süheyl Gürbaşkan, o dönem özel bir kuruluş için o güne kadar hiç uygulanmamış bir girişimde bulunur ve İstanbul Reklam Sitesi’nin binası için bir mimari proje yarışması düzenler: “Bu tür bir yarışma olanağı, ancak kamu sektörüne tanındığı ve o tarihte henüz Türkiye’de hiç bir özel kuruluşa böyle bir proje yarışması hakkı verilmediği halde,…

MİMARİ PROJE YARIŞMASININ KAZANANI…

Yarışmaya toplam 61 proje katılır. Süheyl Gürbaşkan bu 61 projeyi İstanbul Levent’teki evinde nasıl sergilediğini ve jürinin değerlendirme sürecini Rubikom kitabında anlatır: “Yarışmacıların isimleri rumuzlara bağlıydı. Bütün proje ve maketleri, benim Levent’teki evde sergiledik. Evin bütün odaları garajı, koridorları, hatta bahçedeki yüzme havuzunun altında bulunan sinema salonu proje ve maketle doldu. Oturacak yer kalmadı. Jüri…

BİNAYA ARSA ARAYIŞI

İstanbul Reklam Sitesi binasının inşası için yer arayışları başlar. Düşünülen yerler yine Cağaloğlu’ndadır. Cumhuriyet gazetesine varmadan, Yunus Nadi’nin eşi Nazime Nadi’nin Kemal Erhan Bey’e sattığı sol köşeyi gözüne kestiren Süheyl Gürbaşkan, bu yer için görüşmelere başlar: “Köşe başı, cepheli, güzel bir yerdi. Hoşuma gitti. Hâlen Haber Ajansı’nın bulunduğu yer. Malî müşavirimiz Nejat Engintalay, hukuk sorunlarımda…

BİNANIN YAPIM SÜRECİ

İstanbul Reklam’ın inşa edeceği yapı, o güne kadar Türkiye’de eşine rastlanmamış bir kompleks olacaktı. İçinde reklam üretimine dair hemen hemen her şeyin yer alacağı bu komplekse o nedenle “site” dendi ve İstanbul Reklam Sitesi olarak ismi kondu. Binanın yapım süreci başlamadan önce Japonya’dan Güney Amerika’ya bir dizi seyahat düzenleyen Süheyl Gürbaşkan, buralarda ziyaret ettiği reklam…

BİR AÇIK HAVA MECRASI OLARAK AJANS BİNASI

Bir reklamcı olarak Süheyl Gürbaşkan yaptıkları binanın dış cephesini bir reklam mecrası olarak da değerlendirir. Bunu, o dönem işbirliği halinde olduğu, reklamlarını yaptığı markalar ile gerçekleştirir. “Cephemiz oldukça ilginçti. İlk iş olarak bundan yararlanmak istedim ve yetmiş metre uzunlukta beş metre yükseklikte, sağlam, düzgün bir tahta perde yaptırdım. Sonra, bu dev panoyu çeşitli boyutlarda parsellere…

YAPMIŞKEN EN İYİSİNİ YAPMAK

Süheyl Gürbaşkan, iddialı bir işe kalkışır ancak daima en iyisini yapmalı düşüncesi onu ilerlediği yolda kararlı bir şekilde yol almaya teşvik eder. Onun bakış açısına göre bir reklam ajansının can damarını oluşturan yaratıcı ekibe sağlanacak olanaklar, verimliliklerin artırır… “Yaptıklarımız fazla değil, eksik” der Gürbaşkan ve ekler: “Birlikte çalıştığımız arkadaşlarımızın huzuru, bana mutluluk verir. Ortaya çıkardığımızın,…

1960 Darbesi’nin etkileri

Süheyl Gürbaşkan, 1959 yılının Mayıs ayında ödün sandalye, bir masa ve yazı makinesinden oluşan ofisinde, Haziran 1960’a kadar çalışmalarını sürdürür. Yani 27 Mayıs 1960 Darbesi’nin birinci haftasına kadar… Politik gerginliklerin yaşandığı bu yıllarda, Vural Sözer’in tabiri ile “henüz körpe, bir yıllık kuruluş” olarak ve bireysel olarak nasıl etkilendiğini şöyle anlatır: “- Devrimin elbette çeşitli kişilerde…

İş ilişkisinden dostluğa…

Yaşamı boyunca dostlarına, dostluğa değer veren Süheyl Gürbaşkan, iş vesilesiyle yeni dostlar da kazandı. Bir taraftan da dostlarından kendisine iş vermesini hiç beklemedi: “Dostluğunu elde ettiğim o her hangi bir kimsenin bilahare reklamlarını alabilir miyim acaba düşüncesinden, kesinlikle uzak tutmuşumdur.” İşle başlayan ve dostluğa dönen ilişkilerine ise daima kıymet verdi. Bunlardan biri de Pepo Mayorkas…

Öğrencilik yıllarından

Eğitim hayatı boyunca özellikle Fransa’da zorlu bir yaşam sürdüren, çok çeşitli işlerde çalışan Gürbaşkan, bir süre antikacıda yardımcı olarak görev almıştı. Yine Fransa yıllarında Türkiye’ye gazetelerde basılmak üzere hukuki yazılar gönderdi. Eğitim hayatında yaşadığı zorluklar sebebiyle çeşitli girişimlerle öğrenim hayatını devam ettirdi, çeşitli burslar da alarak doktorasını tamamladı. Süheyl Gürbaşkan Paris’de doktora eğitimi almak için…

Ailede yaşanan kayıplar

Yurtdışında alacağı eğitim için heyecanlı olan genç Süheyl’in annesi biraz tedirgindir ancak bunun haklı bir nedeni vardır bir taraftan da… O dönemde aile içinde üst üste kayıplar yaşanmıştır: “Annem, benim bu dışarıya gidişime muhalifti. İnancı vardı, okuyacağımı, başarılı olacağımı biliyordu. Çünkü beni iyi tanıyordu. Fakat bir rastlantı, son üç dört yıl içinde ailece birlikte oturduğumuz…