REKLAM AJANSI YÖNETİMİNDE TEMEL PRENSİPLER

Tecrübeli reklamcı Süheyl Gürbaşkan 24 Ocak 1980 tarihinde kaleme aldığı mektubunda (Bir Reklamcı Aranıyor), o güne değin edindiği deneyim ve birikimlerin yanı sıra yurt dışında yaptığı gözlem ve araştırmaların, yaptığı okumaların ışığında bir süzgeçten geçiriyor ve bugün de girişimci reklamcılar için ufuk açıcı nitelikte olan belli başlı prensipleri maddeler halinde belirtiyor. Süheyl Gürbaşkan’ın kaleminden, reklam…

İzlemek ve araştırmak; bulmak, okumak ve öğrenmek.

İlk ve en önemli prensip şudur, bence: Her işte olduğundan ve gerektiğinden daha çok, reklamcılık mesleğiyle ilgili ne görürseniz, ne işitirseniz onları izlemek ve araştırmak; bulmak, okumak ve öğrenmek. Okumak, öğrenmenin en kestirme yoludur. Biz aslında, şanslı bir milletin çocuklarıyız. Gazetecilik mi, bankacılık mı, süpermarketçilik mi, ne dersen de, aklına ne gelirse gelsin, her işi…

Patron olarak reklamı en iyi bilen olmak

Bu anlattıklarımla, bir reklam ajansı yönetmeninde bulunması gerekli, bir diğer özelliği saptıyorum: Beraber çalıştığın arkadaşlar tarafından, ajans içinde “reklamı en iyi bilen” olmak, sayılmak. Ve bu izlenimi, bu değer hükmünü devamlı korumak, sürdürmek. Bazı iş konuları vardır ki, patronluk, yöneticilik orada, sadece para babalığıdır; daha çok sermayeye dayanır. Sermaye sahibi ya da sahipleri, oturur karar…

Son sözü söyleyebilmek; son darbeyi vurabilmek

Bir reklam ajansı yönetmeninde şu vasıflar aranır: Son sözü söyleyebilmek; son darbeyi vurabilmek. Arkadaşları tarafından lider, önder olarak kabul edilmek. Bir reklam ajansı, bir boğa güreşi arenasına benzetilebilir. Reklam ajansı yönetmeni, burada, bir toreadordur. Corrida’nın ilgi çekmesi için, picadorların boğayı zıpkınlaması, sendeletmesi; ama asıl ve en öldürücü, yıkıcı, devirici mızrak darbesini, en kritik anda hiç…

Gerçekçi olmak

Bir reklam yönetmeni için, her şeyden, her yerden daha çok geçerli bir prensip de şudur; Olmayacak şeyi vaat etmemek; buna karşılık istenilen bir hizmet için, peşinen ve kesinlikle, “bu iş olmaz” dememek. Biz, Yakın Doğu ülkelerinin insanları, biraz çabuk ve kolay vaat ederiz. Sonunda da, çoğu kez vaadimizi tutmayız, tutamayız; mahcup oluruz. Batılı, çağdaş insan…

İnsani iletişim

Bir reklam ajansı yönetiminde, deneyimlerime göre, en gerekli bir tutum da şudur: Herkesi iyi tanımak; gereği kadar herkesin özel yaşantısı ile ilgilenmek, dertlerini bilmek; onlara karşı bir baba, bir ağabey gibi davranmak ve daima şefkatli olmak. Gecenin gündüze, iş saatlerinin tatil günlerine çoğu kez karıştığı, çatıştığı bir reklam ajansında, çalışanların sıkıntıları, özel problemleri, birçok işyerlerine…

Her arkadaşa kendi işinin tüm yetki ve sorumluluğunu vermek

Bir reklam ajansını, yine her işyerinden farklı olarak, çok geniş yetki ve sorumlulukları olan, bunları ajansın yararına resen kullanmasını bilen kişiler başarıya ulaştırabilir. Bu nedenle ben, yönetimde ayrıca ve öteden beri şuna da dikkat ederim: Her arkadaşa, kendi işinin tüm yetki ve sorumluluğunu vermek; onların aldıkları kararı -bazen benim kararıma ters düşse bile- hiçbir zaman…

Ekibin emeklerinin karşılığı verilmeli

Bir reklam ajansı, bütün bunların dışında, her iş yeri gibi, aynı zamanda ticaret için, kâr etmek için çalışır. Her ne kadar benim için, “Sana her şey yakışıyor; ama ticaret yakışmıyor. Sen her şey olabilirsin; ama tüccar olamazsın” diyenler çıkmışsa da -sevgili ağabeyim, Türk Ticaret Bankası Genel Müdürü Behzat Tuncer’in kulakları çınlasın- bir reklam yönetmeni şunu da…

Ajans kurucusu olmak için paradan fazlası

Bir reklam ajansı yöneticisinin, illa ki iyi bir müşteri avcısı olmasına; keza illa ki banka cüzdanı şişkin, kasası para dolu bulunmasına gerek yoktur. Bu becerilerine ya da olanaklarına güvenip, ajans kuran ve piyasaya atılan çoğu kişinin, sonraları hüsrana uğradığına rastlamışımdır. Bir reklam ajansı yöneticisinde bence, ne bileyim herkesten daha başka türde ayrıcalıklar, özellikler filan olmalıdır:…

“TANRI DAHİ REKLAMA İNANIR”

Sacha Guitry, “Tanrı dahi reklama inanır; çünkü her bir kilisesine çan koydurtmuştur” der. Süheyl Gürbaşkan, Fransız edebiyatçı ve yönetmenin bu sözünden alıntı yaptığı 3 Aralık 1979 tarihli mektubunda Vural Sözer’e reklamcılığı nasıl algıladığını anlatır. 1970’li yılların sonu, 1980’lerin başı için; “Çağımızda reklam, yaşamımızın bir nedenidir, diyorum. Asrımızı ekonomi yürütüyorsa ve yönetiyorsa, reklam da bu ekonominin…