22 Aralık 1979

,

Raymond Aron, Sol: Entellektüellerin Opium’u Fernand Braudel, Çağımızın Maddesel ve Endüstriyel Görünümü
Dünyanın her yerinde olduğu gibi, sol akımlara ve sol doktrinlere, anlayarak, hele inanarak değil de, toplumda, -âdeta birer moda düşkünü gibi- kendilerine bir özellik, farklılık yaratmak amacı ile sokulan, yaklaşan salon, ya da kalem sosyalistlerini eleştiren Raymond Aron’un “Sol: Entellektüellerin Opium’u” adlı eserini gerçekten çok beğendim. Yine tanınmış Fransız tarihçisi, -daha doğrusu, bence, sosyal bilimcisi- Fernand Braudel’in, 3 cilt olarak yayınladığı “Çağımızın Maddesel ve Endüstriyel Görünümü” adlı eserini, çağımıza yön veren liderleri, doktrinleri ve bireyleri etkileyen sorunları inceleyebilmek ve tartışabilmek açısından, dikkatle okunmaya değer buldum.

Siyasal hiyerarşinin bulunmadığı bir toplumu özleyen Jean Paul Sartre’ın aksine, bu tür bir özlemi, Libya Arap Cemahiriyesi ile Kaddafi’nin nasıl kurumlaştırmak çabasında olduğunu, Amerikalı gazeteci Michael Kintley’in kendisiyle yaptığı bir röportajı yayınlayan “Figaro Magazine” dergisinin bu haftaki son sayısında okudum. Fernand Braudel, toplum yapısına tarih boyunca, toplumun içinden sıyrılmış, güçlenmiş kişilerin, liderlerin damgasını vurduklarını, bundan böyle de vuracaklarını hem Descartes’a özgü bir metotla, hem de Hegel’e, Engels’e özgü diyalektik bir mantıkla okuyucularına kanıtlıyordu.

En büyük yapıtına “Das Kapital” adını veren Marx’ın, bizim dilimize pelesenk ettiğimiz kapitalizm deyimini, yaşadığı yıllarda henüz bilmediğini, hiç kullanmadığını; bu deyimin ilk kez -onun ölümünden çok sonra- 1902’lerde, ekonomi ve politika literatüründe yer aldığını, Fernand Braudel’in bu eserinden öğrendim!